ASUS'un mini dizüstü, Netbook, segmentinde çıkardığı ilk ürün Eee PC 701, 7" gibi ufak bir ekranı nedeniyle her kullanıcının ihtiyacını karşıla(ya)mıyordu. Özellikle web sayfası gezinirken, Eee PC 701'in sunduğu 800×480 çözünürlük yetersiz kalıyordu. Eee PC 701'in kasası aslında 8.9" büyüklüğünde olmasına rağmen, koyulan ekran 7" boyutundaydı.
ASUS'un Eee PC 701 modelinden sonraki hamlesi Eee PC 900 modelini çıkartmak oldu. Eee PC 900 modeli, Celeron işlemcili ve Eee PC 701 ile hemen hemen aynı kasayı taşıyordu. Ekran artık 8.9" büyüklüğündeydi ve sunulan 1024×600 çözünürlüğü artık özellikle web sayfası gezmek için daha ideal olmuştu ve daha konforluydu. Pil süresi konusunda ise Eee PC 900 modeli "farklı ülkelerde farklı performans" gösterdi. Bunun sebebi, ASUS'un bazı ülkelerde Eee PC 900 modelini 6 hücreli pil ile satarken, Türkiye'nin de dahil olduğu bazı ülkelerde 3 hücreli pil ile sattı. 3 hücreli pilin performansı o kadar kötü ki, yaptığımız testlerde 70-75 dakika gibi pil süreleri ile karşılaşmıştık ve bu tam bir hayat kırıklığı olmuştu.
ASUS'un bundan sonra çıkardığı Eee PC 901 modeli ise, 900 modeline göre daha şık bir kasaya sahipti ve artık Intel'in Atom işlemcisini taşıyordu. Artık ülkemizde de satılan Eee PC 901 modeli, nihayet 6 hücreli pil ile gelmeye başladı ve 6 saate varan pil sürelerine ulaşabiliyoruz, ki bu da sevindirici bir hareket idi kullanıcılar adına.
Ancak ASUS Eee PC 900 ve 901 için kullanıcıların şikayet ettiği birkaç sorun vardı:
Ufak klavye: Eee PC 701, 900 ve 901 modellerinde hep aynı minnacık klavyeyi kullanan ASUS, özellikle hareket halinde iken bol e-posta cevaplamak zorunda olan, ya da ufak makaleler yazmak isteyen kullanıcıların çok canını sıktı. Bir çok kullanıcı için klavye boyutu, Netbook seçiminde önemli bir tercih kriteri haline geldi. Birşeyler yazarken acı çektiren bir klavyeyi hiç birimiz istemeyiz. Hele benim gibi iri parmakları olan birisiyseniz, backspace tuşu en çok kullanılan tuş haline gelecek.
Bazı diğer bazı Netbook üreticiler, ASUS'un klavye zaafından yararlanarak, ürettikleri Netbook'larda klavye boyutunu pazarlama noktası olarak kullandılar: HP'nin Mini-Note 2133, MSI Wind Notebook bunlardan bir kaçı.
Düşük disk kapasitesi: ASUS Eee PC 701 2 ve 4 GB SSD seçenekleri ile gelirlen, Eee 900 ve 901 modellerinde 12 ve 20GB'lık SSD diskler takılmıştı. Kullanılan disklerin SSD olması pil ömrü ve dayanıklılık konusunda avantaj sağlasa da, performans ve kapasite olarak kullanıcıların daha fazla talebi vardı.
Eee PC 900 ve 901'de kullanıcıları rahatsız eden bir diğer nokta da (örneğin Linux işletim sistemi ile verilen Eee PC 901 modelindeki 20 GB SSD kapasitesini ele alalım), 20 GB'lık disk kapasitesinin 4 GB onboard ve 16GB SSD modül olmak üzere 2 parça halinde geliyor olmasıydı.
Bunlara rağmen ASUS, piyasada ilk olmanın verdiği avantajı kullanarak iyi satış rakamları yakaladı.
ASUS'un rakipleri ise, piyasada ilk olmadıkları için ilk çıkartacakları üründe doğru donanım konfigürasyonu ve başarılı bir tasarım uygulamalıydı ve nitekim birkaç üretici bunu başarabildi. Bu firmalardan birisi de MSI oldu ve Wind Netbook U100'ü ile ASUS'un ilk ürünlerinde bulunan eksiklikleri kapattı. Daha evvel sitemizde MSI Wind Notebook incelemesi yer aldığı için, detaylara oradan bakabilirsiniz ancak kısaca özet geçmek gerekirse: Büyük klavye, 80 GB 2.5" sata disk, 10" ekran ile bir çok kullanıcının merakla beklediği Netbook'lardan oldu.
PCLabs'ın Kapsamlı Asus Eee PC 1000H incelemesinin devamı için lütfen tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder